Kemal Batanay

(1893-1981)
Türk mûsikisi bestekârı ve ta‘lik hattatı


7 Şubat 1893’te İstanbul’un Fatih semtinin Hırkaişerif mahallesinde doğdu. Babası Kayserili Müridoğulları soyundan imam Mehmed Ziyâeddin Efendi, annesi Ayşe Hanım’dır. İlk tahsilini beş yaşında aynı semtteki Ağa Mektebi’nde başlayıp Zeyrek’te Sâliha Sultan Mektebi’nde bitirdi. Orta tahsilini Fâtih Rüşdiyesi ile Vefa İdâdîsi’nde yaptı. İdâdîde iken babasının yanında hıfza çalışarak on dört yaşında hâfız oldu. Bu arada cami derslerine devam etmeye başladı. Zamanın meşhur hocalarından Tevfik Efendi ve Manisalı Mustafa Efendi’den Arapça, Farsça ve dinî ilimler tahsil etti. İdâdînin son sınıfında iken Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye Medresesi sahn kısmına da devam etti. Medresenin beşinci sınıfında iken Dârülfünun İlâhiyat Fakültesi’ne girdiyse de I. Dünya Savaşı sebebiyle askere alındığından devam imkânı bulamadı. Bu savaşta İstanbul, Bandırma ve Çanakkale’de üç yıl yedi ay süreyle levazım zâbiti olarak görev yaptı. Savaştan sonra İlâhiyat Fakültesi lağvedilince yüksek tahsilini yarıda bırakmak zorunda kaldı. 1920’de girdiği Şirket-i Hayriyye Tâdât Kalemi’nde altı yıl çalıştıktan sonra İstanbul Ticaret Odası’na geçti. II. Dünya Savaşı sırasında Kilyos’taki Karadeniz Boğazı Muhafızlığı’nda on dokuz ay yedeksubay olarak görev yaptı. Otuz iki yıllık memuriyet hayatından sonra 1958’de Ticaret Odası’ndaki vazifesinden emekliye ayrıldı. 1976’da açılan İstanbul Türk Mûsikisi Devlet Konservatuvarı’na repertuvar hocası olarak tayin edildi. Ölümüne kadar bu görevini sürdürdü. Bu arada 1971-1980 yılları arasında Kubbealtı Mûsiki Enstitüsü’nde Münir Nurettin Selçuk’la birlikte dersler verdi. 22 Haziran 1981 Pazartesi günü vefat etti ve Feriköy Mezarlığı’na defnedildi.

Kemal Batanay ilk eşi Ayşe Hamide Müveddet Hanım’dan sonra Tanbûrî Naime Hanım ile evlenmişti. Tanbûrî Ercüment Batanay ilk hanımından olan oğludur.

Kemal Batanay, mûsiki ve hat sanatındaki eserleriyle yüzyılımızın önemli sanatkârları arasında yer aldı. İlk mûsiki bilgilerini küçük yaşta babasından edindi. Daha sonra Kasımpaşa’daki Küçük Piyale Camii imamı Şeyh Cemal Efendi’den meşketti. I. Dünya Savaşı’nı takip eden yıllarda Galata Mevlevîhânesi neyzenbaşısı Mehmet Emin Efendi (Yazıcı), Yenikapı Mevlevîhânesi’nde Hâfız Ahmed Efendi (Irsoy) ve Rauf Yektâ Bey gibi mûsikişinaslarla tanıştı. Onlardan Mevlevî âyinleri ve dinî eserler meşketti. Altı yıl Galata Mevlevîhânesi’nde âyinhanlık ve cuma imamlığı yaptı. Hamparsum notasını öğrendi. Mûsikide en çok faydalandığını belirttiği hocası Rauf Yektâ Bey’in ölümüne kadar (1935) on altı yıl talebesi oldu. Bu arada Ömer Bey’den tanbur öğrenmeye başladı. Bu konuda Refik Fersan ve Kadı Fuad Efendi’den ayrıca istifade etti. Mûsikide faydalandığı kişiler arasında Mehmet Suphi Ezgi, Ahmet Avni Konuk ve H. Sadeddin Arel bilhassa belirtilmelidir. Dinî ve dindışı sahalarda verdiği eserlerde klasik form ve motifleri ustaca kullanmıştır. Sanatkârların Batı’ya ve fanteziye rağbet ettikleri bir dönemde klasik tavrın canlı kalmasında ve genç nesillere intikalinde önemli rol oynamıştır. Başta Süleyman Çelebi’nin mevlidinin bestesi, nikriz Mevlevî âyini ve dügâh na‘t-ı Mevlânâ olmak üzere on bir dinî eseri mevcuttur. Bugün elimizde bulunan yegâne mevlid bestesi olması bakımından bu eser bilhassa önem taşımaktadır. Dindışı sahada ise otuz dört söz, dokuz saz eseri bestelediği bilinmektedir.

Özellikle ta‘lik hattında şöhrete ulaşan Kemal Batanay’ın bu yazıdaki ilk hocası Bâb-ı Fetvâ’da Hasan Hüsnü Efendi’dir. Onun vefatından sonra Sultan Selim Camii müezzini hattat Mehmed Hulûsi Efendi’den ders görerek 1918’de icâzetnâmesini aldı. Sülüs, nesih ve rik‘a yazılarını da Erkân-ı Harbiyye Matbaası başhattatı Sofu Mehmed Efendi’den öğrendi. Bugün çeşitli müzelerde ve özel koleksiyonlarda ta‘lik kıtaları, celî ta‘lik beyit, âyet ve hadis levhaları bulunmaktadır. Hamâmîzâde İhsan Bey’in Ömer Hayyâm Rubâîleri (İstanbul 1966) ve Yahya Kemal Beyatlı’nın Hayyam Rubâîlerini Türkçe Söyleyiş (İstanbul 1963) adlı eserlerinde tercüme edilen kıtaların Farsça metinleri de ta‘lik hattı ile Kemal Batanay tarafından yazılmıştır.

Kemal Batanay manzum tarih düşürmede de başarılı idi. Boğaz Köprüsü için hazırladığı manzum inşa kitâbesinin tarih mısraı şöyledir: “Târîh-i ikmâlini tam söyledi yazdı Kemâl / Avrupa Asya bir oldu bağladık cânipleri” (1973).



Bestekârlığı ve hattatlığı yanında iyi bir tamburî ve hânende idi. İcralarında klasik tavra bağlılığı ile tanınmıştır.

BİBLİYOGRAFYA
İbnülemin, Son Hattatlar, s. 577-579.
Mustafa Rona, 20. Yüzyıl Türk Musıkisi, İstanbul 1970, s. 374-379.
Muhittin Serin, Hat San’atımız, İstanbul 1982, s. 85-87.
a.mlf., “Hattat Kemâl Batanay”, KAM, IX/3 (1980), s. 37-41.
Mehmet Aksoy, “Kemâl Batanay”, a.e., s. 43-50.
Haydar Sanal, “Kaybettiğimiz Değerli San’at Adamı Hâfız Kemâl Batanay”, Kök Dergisi, I/6, İstanbul 1981, s. 16.
Hakkı Göktürk, “Batanay (Hâfız Kemal)”, İst.A, IV, 2209-2210.
Öztuna, TMA, I, 99-100.

Muhittin SERİN
Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, 5, Ankara 1992, s. 139-140